Haberler

Hava kaynaklı ısı pompasının havadan ısı alabilmesinin nedeni, soğutucu akışkanın buharlaşma sıcaklığının çok daha düşük olmasıdır. Soğutucu akışkan evaporatörden geçerken havadaki ısıyı emer. Evaporatör sıcaklığı havanın çiğlenme noktasından düşük olduğunda, evaporatör yüzeyi yoğuşacaktır. Ortam sıcaklığı da 0 °C'ye yakın veya altında ise evaporatörün yüzeyinde don oluşumu kolaydır. Tabii ki buzlanmanın nemle çok ilgisi var. Aynı ortam sıcaklığında nem oranı arttıkça donma olasılığı da artar.

Isı pompası ana ünitesi çalışırken donma oluşması normaldir. Genel olarak üretici, ana makinenin normal çalışmasını sağlamak için çalışma ortamına göre otomatik bir donma fonksiyonu tasarlayacaktır. Ancak bazı anormal buzlanmalar olacaktır ve şu anda bayilerin karşılaştığı sorunların çoğu bu tür durumlardır.

Anormal donma genellikle evaporatörden geçen soğutucu akışkan miktarının yetersiz olmasından veya geçiş hızının yavaş olmasından kaynaklanır, bu da evaporatörün yüzey sıcaklığının düşük olmasına neden olur ve içinden geçen soğutucu akışkan miktarı yetersizdir, soğutucu akışkan yetersizdir veya soğutucu akışkan yetersizdir. evaporatör tıkalı. Elbette sıcaklık probunun kırılması vb. gibi başka faktörler de var.

Buz çözmenin sonuçları nelerdir?

Hava kaynaklı ısı pompası ısıtma ünitesi zamanında çalıştırılmazsa don daha da kalınlaşacak ve bunun üç ana etkisi olacak:

Birincisi sıcak su tahliye kapasitesinin büyük ölçüde azalmasıdır. Bu, çoğu bayi için en yaygın sorundur. Su sıcaklığı tasarım değerine uygun değil veya ısıtma hızı çok yavaş. Ünite 24 saatten uzun süredir sürekli çalışsa bile su sıcaklığına hala ulaşılamıyor. İddia. Ancak kaliteli ve makul tasarıma sahip markalar, ısı değişim alanını artırarak, buz çözme ayarlarını makul bir şekilde değiştirerek veya ısıtma satışlarından ödün verecek şekilde anemometreyi artırarak başarılı buz çözme işlemi gerçekleştirebilir.

İkinci durumda, ünitenin buharlaştırıcısı don değil buzdur. Doğrudan sıcak su üretmeyebilir. Buz çözme tasarımı mantıksızsa, don tabakası bir döngüde eritilmez ve bir sonraki döngü başlatılır, böylece kalan don katmanı yeni suyla hızla yoğunlaşarak buz oluşturur.